Elazığ, Doğu Anadolu Bölgesi’nin önemli şehirlerinden biridir ve zengin yeraltı kaynaklarıyla dikkat çeker. Bölge, Türkiye’nin madencilik sektöründe kritik bir yere sahiptir. Elazığ’daki maden yatakları, ülkenin ekonomik ve sanayi faaliyetlerinde büyük rol oynar. Bu şehirde bulunan maden çeşitliliği, Elazığ’ı gerçek bir maden şehri yapmaktadır. Elazığ’da çıkarılan başlıca madenler arasında krom, bakır, kurşun, çinko, demir, manganez ve mermer yer alır. Özellikle Guleman bölgesindeki krom yatakları, Türkiye’nin toplam krom potansiyelinin %45’ini oluşturur. Burada bulunan krom rezervi, yüksek kaliteli (%20 Cr2O3 ve üzeri) olarak değerlendirilmektedir. Bu da Guleman’ı krom üretimi açısından çok önemli bir konuma getirir. Ayrıca, Elazığ’da mermer yatakları da önemli bir yer tutar. Özellikle Alacakaya ilçesindeki mermer yatakları dünya çapında tanınır ve “Elazığ vişnesi” adıyla bilinir.
Elazığ’da En Çok Hangi Maden Çıkarılır?
Elazığ, özellikle krom madeni açısından Türkiye’nin önde gelen bölgelerinden biridir. Guleman bölgesinde bulunan krom yatakları, Türkiye’nin toplam krom potansiyelinin %45’ini oluşturur. Bu bölgedeki krom rezervi yaklaşık 26 milyon ton olup, bu miktarın %20’si Cr2O3 ve üzeri kaliteye sahiptir. Guleman bölgesi, krom üretimi ve potansiyeli açısından birinci derecede önemlidir. Ayrıca, Elazığ’da mermer, bakır, kurşun, çinko, demir, manganez, şelit ve florit gibi çeşitli madenler de çıkarılmaktadır.
Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde çıkarılan, Elazığ halkı için önemli bir yeri olan vişne renginde ve damarlı yapıya sahip olan dekoratif mermer, 4 kıtada 60 ülkeye ihraç ediliyor. İçerisinde demir mineralleri barındıran ve rengiyle dikkat çeken bu mermer, dünyada sadece Alacakaya’dan çıkarılıyor. Birçok ülkenin özel ve seçkin mekanlarını süsleyen vişne mermeri, özellikle hacıların ve umrecilerin say yaptıkları Kabe’nin Safa ile Merve tepeleri arasındaki güzergahta kullanılıyor. Günde ortalama 100 bin kişi, 400 metre uzunluğundaki bu alanda Elazığ vişne mermerini görüyor. ABD’de Beyaz Saray ve parlamento binası, Dubai’de Burç Halife oteli ve birçok 7 yıldızlı otel ile bazı ünlü moda evlerinde de bu özel mermer kullanılıyor. Alacakaya’daki ocaklardan çıkarılan Elazığ vişne mermeri, plaka ve blok şeklinde ihraç ediliyor.
Elazığ’ın Maden İlçesinde Hangi Madenler Çıkıyor?
Elazığ’ın ilçelerinden Maden en zengin maden yataklarına sahip bölgelerinden biridir. Bu ilçede en çok çıkarılan maden bakırdır. Maden ilçesindeki bakır yatakları, Asurlular dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Ergani bakır sahası, Türkiye’nin en eski ve önemli bakır yataklarından biridir. Ergani-Anayatak, ortalama %1.30 Cu tenörlü 14.650.000 ton cevher rezervine sahiptir. Bu yatak, geçmişte Etibank tarafından işletilmiş olup, günümüzde özel sektör tarafından çalışmalar yapılmaktadır.
Maden ilçesi ayrıca kurşun, çinko ve manganez gibi diğer metalik madenlere de ev sahipliği yapar. Keban-Simli Kurşun-Çinko yatağı, ilçedeki en önemli kurşun-çinko yataklarından biridir. Bu yatakta %4.51 Pb, %5.28 Zn ve 100 gr/ton Ag içeriği tespit edilmiştir. Ayrıca, Maden ilçesinde çeşitli demir yatakları da bulunur. Baskil-Karakaş demir zuhurunda %51.84 Fe içeren 126.270 ton görünür rezerv bulunmaktadır.
Elazığ Maden Şehri Mi?
Elazığ, gerçekten de bir maden şehridir. İl genelinde çok sayıda maden sahası ve rezervi bulunmaktadır. Krom, bakır, kurşun, çinko, demir, manganez ve mermer gibi çeşitli madenler, Elazığ’ın ekonomik ve sanayi faaliyetlerinde önemli bir rol oynar. Özellikle Alacakaya ilçesindeki Elazığ vişnesi olarak bilinen mermer yatakları, sedimanter kökenli tektonik breşlerin kalsit dolgu ile çimentolanması sonucunda oluşmuştur ve dünya çapında tanınır.
Elazığ’ın yeraltı zenginlikleri sadece metalik madenlerle sınırlı değildir. İl ayrıca endüstriyel hammadde açısından da zengindir. Florit, kireçtaşı ve jeotermal kaynaklar, bölgenin endüstriyel potansiyelini artırır. Sivrice-Örençay’daki %54.3 CaO tenörlü 36.250.000 ton muhtemel kireçtaşı rezervi, bu kaynakların önemini göstermektedir. Maden ilçesinin tarihi de madencilikle iç içedir. Bölge, Asurlulardan Romalılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar birçok medeniyetin egemenliği altında kalmıştır. Bu medeniyetler döneminde de madencilik faaliyetleri sürdürülmüş ve maden yatakları işletilmiştir. Özellikle Osmanlı döneminde Yavuz Sultan Selim’in Doğu Anadolu seferi sırasında Maden ilçesi Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Sonuç olarak, Elazığ, zengin yeraltı kaynaklarıyla Türkiye’nin madencilik sektöründe önemli bir yere sahiptir. Krom, bakır, kurşun, çinko, demir, manganez, mermer ve endüstriyel hammaddeler gibi çeşitli madenler, Elazığ’ın geçim kaynaklarında önemli bir rol oynar. Elazığ, tarih boyunca madencilik faaliyetleriyle anılan bir şehir olarak, yeraltı zenginlikleri sayesinde gelecekte de bu konumunu sürdürecektir.
Keban Maden Sahasının Jeotermometrisi
Maden Tetkik ve Arama Dergisi 1969 tarihinde yayınlanan “KEBAN MADEN SAHASININ JEOTERMOMETRESİ” adlı makalede Keban maden sahası araştırılmıştır.
Keban maden sahası, Türkiye’nin önemli kurşun ve çinko yataklarından biridir ve Elazığ’ın 54 km kuzeybatısında yer alır. Bu bölge, Alp orojenik kuşağının bir uzantısı olan Doğu Toroslar’ın bir parçası olan Keban metamorfik masifinden oluşur. Masif, kalk-şist, dolomitik mermer, fillat ve mermer ünitelerinden oluşur ve Malatya-Keban antiklinalinin kuzey uzantısını oluşturur. Bu devrik antiklinalin ekseni NE-SW yönünde uzanır ve bölgedeki hareketler çeşitli kıvrımlara ve faylanmalara neden olmuştur.
Keban maden sahasında Paleosen dönemine ait küçük kuvars siyenit porfir kitleleri metasedimentlerin içine yerleşmiştir ve bu yerleşimle birlikte skarn zonları oluşmuştur. Bu skarn zonları, Zereyandere manyetit yatağı, Kebandere şelit yatağı ve ana sülfit yatağı gibi cevher yataklarını meydana getirmiştir. Ayrıca sahada az miktarda mangan mineralleri ve vanadinit, deskloizit gibi mineraller de bulunmaktadır. Ana sülfit yatağındaki cevher mineralleri, 620°C ile 78°C arasında değişen bir teşekkül sıcaklığı göstermektedir. Manyetit ve şelit yatakları için ise bu sıcaklık aralığı 743°C ile 225°C arasındadır. Bu sıcaklık tahminleri, sfalerit içindeki demir miktarı, pirotin içindeki demir eksikliği ve arsenopiritin d102 parametresi gibi çeşitli metotlar kullanılarak elde edilmiştir.
Araştırmalar, sfalerit içindeki demir miktarının teşekkül ısısının bir fonksiyonu olduğunu ve Keban sfaleritlerinin demir bakımından zengin olduğunu göstermiştir. Pirotin içindeki demir eksikliği de ısı tahminlerinde kullanılmış, ancak bazı durumlarda güvenilir sonuçlar elde edilememiştir. Arsenopirit-pirit-lölinjit ilişkisi de teşekkül ısısının belirlenmesinde kullanılmış ve bu ilişkiden 461°C gibi bir ortalama değer elde edilmiştir. Mikroskopik çalışmalar, belirli mineral topluluklarının teşekkül ısıları hakkında ek deliller sağlamıştır. Ana sülfit yatağındaki minerallerin tedrici bir ısı azalmasıyla teşekkül ettiği belirlenmiştir. Kontak metasomatik yataklar için yapılan çalışmalar ise maksimum teşekkül sıcaklığının 700°C olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlar, Keban maden sahasındaki metalik minerallerin oluşumu hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
Keban maden sahasındaki araştırmalar, jeotermometre metotlarının uygulanabilirliğini ve sahadaki cevher minerallerinin teşekkül ısılarını ortaya koymaktadır. Bu veriler, ekonomik jeolojide problemlerin çözümüne katkıda bulunmakta ve yeni yatakların keşfi için önemli ipuçları sağlamaktadır. Araştırma, İngiltere’nin Durham Üniversitesi Jeoloji Bölümü’nde yapılan doktora tezinin bir parçası olup, çeşitli uzmanların katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.