Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı Keklik köyünde bulunan tarihi Keklik Cami, yıllara meydan okuyor. 1844 yılında ibadete açılan caminin günümüz camilerinden pek çok farklı özellikleri bulunuyor. Yaylaya giden köylü kadınlar, dönüşte ceplerine doldurdukları taşları yığarak Ermeni bir usta tarafından taşlar incelikle duvarlara dönüştürülüp üzerine çevre köylerin en güzel ağaçları getirilerek cami inşa edildi. Tavan kısmına çivi dahi çakılmayan caminin pencereleri namaz vaktinin hesaplanması için her vakitte bir köşeye odaklanıyor. Camide görev yapan her imam ise cami girişindeki kapı tokmağına bir çivi çakarak anı kalmasını sağlamış. Günümüze kadar ulaşan cami koruma altına alınırken meydana gelen depremlerden hasar almayarak 180 yıldır varlığını sürdürüyor.
Cami İmamı Muhammet Bahar, caminin tarihi eser olması nedeniyle koruma altına alındığını belirterek konuşmasında şunları söyledi:
Hem cami hem yanında bulunan köy çeşmesi ve biraz ileride bulunan tarihi mezarlar bu şekilde koruma altına alınmıştır. Camimizin kendine has çok güzel bir hikâyesi var. 1844’te ibadete açılmış ve tamamen köylüler tarafından yaptırılmış bir cami. Yaylaya giden kadınlar dönüşte ceplerine taşlar almışlar. Taşları buraya yığmışlar ve Ermeni bir usta tarafından bu taşlar incelikle duvarlara dönüştürülmüş ve üzerine çevre köylerin en güzel ağaçları seçilip getirilerek camimiz inşa edilmiş. Duvarlar tamamen taş ve üstü tamamen ahşap. Büyük oranda ilk haliyle günümüze kadar ulaşmış durumda. Özellikle bu ahşapların tavan kısmında birbirlerinin üzerine konması şeklinde bir mimari tekniğe binaen yapılmış. Bu işi yapan ustalar çok ustalıkla yapıldığını söylüyorlar zaten. Tokmak caminin dış kapısının kapanması ve sabit açık bir şekilde kalmasına yarayan bir mekanizma olarak başta tasarlanmış. Gelen her imam buraya bir hatıra olarak o tokmağa bir çivi çakmış, hem tokmağın ağırlaşmasına ve mekanizmaya destek olmasını sağlamış hem de hocalarımızın birer hatırası olarak günümüze kadar gelmiş. Pencereler özellikle bu şekilde eğik bir şekilde yapılmış ki içeriye daha çok güneş ışığı girsin ve vakit namazlarında güneş ışıkları her bir vakitte bir yere odaklanmış ve bu şekilde namaz vakitlerinin de hesaplanmasına yardımcı olmuş. Camimiz birçok deprem gördü. Elazığ depremi ve 6 Şubat depremlerinden hasarsız bir şekilde çıktı. Bunun sebebi mimarisinde saklı. Duvarların taşlardan inşa edilmesi sarsıntı anında birbirlerine sıkı sıkı sarılmalarından dolayı çok şükür herhangi bir hasara sebep olmaması açısından önemli.