Elazığ’da sayıları 2 taneyi geçmeyen kalaycılar, çırak yetişmediği için mesleğin yakın zamanda icra edilmeyeceğini dile getirdi. Gelişen teknoloji ile birlikte, bakır eşyanın yerini krom, çelik ve alüminyum alaşımlı mutfak ürünleri aldı. Hal böyle olunca kalaycılık, eski önemini ve değerini kaybederek unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri haline geldi. Türkiye’de olduğu gibi Elazığ’da da kalaycılık mesleği son demlerini yaşıyor.
Sayıları gittikçe azalan kalaycı ustaları mesleği yapacak çırak bulamazken, sektörün son çalışanlarının kendileri olduğunu söyledi. Bakırcılar Çarşısı’ndaki iki kalaycı, unutulmaya yüz tutmuş mesleği yaşatmaya çalışıyor. Kalay, pişirme gereçlerinin zararını önleyerek sağlıklı bir alaşım sağlar ve bakırın, yemeğin ve insanın korunmasına katkı sağlar. Ancak mesleğin devamı tehlikede.
Kalay Nedir?
Kalay, gümüş renginde yumuşak bir maden olup, bakır kapların kalaylanmasında kullanılır. Bakır kaplar, kalaylanmadığında çabuk oksitlenir ve bakır zehirlenmesine neden olur, bu yüzden kalaylama hayat kurtarıcıdır. Kalaycılık, eskiyen bakır kapların toz nişadır yardımıyla kalayla kaplanması işlemiyle ilgilenir. Geçmişte seyyar olarak da yapılan bu meslek, çelik, alüminyum ve teflon mutfak eşyalarının yaygınlaşmasıyla neredeyse yok olma noktasına gelmiştir. Turistik bakır eşyaların imalatı bu mesleğin az da olsa devamını sağlamaktadır.
Kalaycılık üç temel işlemden oluşur: tavlama, temizleme ve kalaylama. Tavlama, kapların üzerindeki yağ ve kirlerin yakılarak temizlenmesi işlemidir. Daha önce hiç kalaylanmamış kaplara kızıl kap denir. Temizleme aşamasında tavlanmış materyaller tuz ruhu ile sıvanarak ve ince kumlarla silinerek kalaylanmaya hazırlanır. Ezik ve büzük yerler çekiç ve tokmak gibi aletlerle düzeltilir. Kalaylama ise kapların ısıtılması ve çubuk halinde bulunan kalayın sıcaklıkla kaplara sürülmesiyle yapılır. Kalay, kalaycı pamuğu ve nişadır yardımıyla zemine düzenli şekilde dağıtılır.