Elazığ ili, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan güzide bir şehirdir. Bu makalede, Elazığ’ın tarihi, etnik yapısı ve kökeni hakkında ayrıntılı bir inceleme yapacağız. Elazığ’ın insanları “Gakkoş” olarak bilinir, ancak bu terim etnik bir ayrımı ifade etmez. Hem Zazalar hem Türkler hem de Kürtler kendilerini Gakkoş olarak nitelendirir.
Elazığ’ın Etnik Yapısı Nedir?
Elazığ’ın etnik yapısı oldukça çeşitlidir. Türkler, Zazalar ve Kürtler bu bölgede birlikte yaşamaktadır. Elazığ, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer almasına rağmen en az Kürt nüfusuna sahip illerden biridir. Kürt nüfusunun yoğun olduğu birkaç ilçe mevcuttur. Merkezde Türkler çoğunluktadır. Balkan ve Kafkas göçmeni Türkler de önemli bir nüfusa sahiptir. Ağın ilçesi çoğunlukla Türklerden oluşur. Bazı ilçelerin köylerinde Zazalar nüfusun çoğunluğunu teşkil eder. Elazığ’da Alevi nüfus da bulunmaktadır, genellikle Tunceli’den gelen Aleviler merkezde yaşamaktadır. Elazığ’ın genel nüfus dağılımı Türkler, Zazalar ve Kürtler şeklindedir.
Elazığ’ın Kökeni Nedir?
Elazığ’ın kökeni Harput’un tarihine dayanmaktadır. Harput, M.Ö. 2000’lerden itibaren yerleşim görmüş, Hurriler, Hititler, Urartular, Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Türkler bölgeye yerleşmiş ve Harput, Türklerin kontrolüne geçmiştir. Selçuklu, Artuklu ve Akkoyunlu dönemlerinde önemli bir merkez olan Harput, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini korumuştur. 19. yüzyılın sonlarında Harput’tan Elazığ’a geçiş başlamış ve Elazığ, modern bir şehir olarak gelişimini sürdürmüştür.
Elazığ Hangi Türk Boyundan Gelir?
Elazığ’ın Türk kökeni, 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya göç eden Oğuz Türklerine dayanır. Çubukoğulları Beyliği, bölgedeki ilk Türk beyliği olarak, Çubuk Bey tarafından kurulmuştur. Çubuk Bey, Türkmen bir komutan olup, Selçuklu fetihlerinde önemli rol oynamıştır. Artuklular dönemi ise Kayı boyundan gelen Artuk Bey’in oğlu Belek Gazi’nin liderliğinde devam etmiştir. Ayrıca, Harput ve çevresine yerleşen diğer Türkmen boyları arasında Alpagut, Bayındır, Çepni, Avşar, Kayı ve Salur gibi boylar da bulunmaktadır. Bu boylar, Harput ve çevresinde kalıcı yerleşimler kurmuş ve bölgenin Türkleşmesine büyük katkıda bulunmuşlardır.
Elazığ, zengin tarihi ve etnik çeşitliliği ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin önemli şehirlerinden biridir. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Elazığ, Türk, Zaza ve Kürt kökenli insanların bir arada yaşadığı bir mozaik olarak dikkat çeker. Çubukoğulları, Artuklular ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir yerleşim merkezi olan Harput, Elazığ’ın tarihi kökenlerini oluşturur. Elazığ’ın insanları, farklı kültürlerin etkisi altında şekillenen ve zengin bir kültürel mirasa sahip olan bir topluluk olarak, bölgenin tarihini ve kültürünü yaşatmaya devam etmektedir.
Elazığ Öncesinde Hangi Beylikti?
Elazığ, tarih boyunca birçok beylik ve devletin hakimiyetine girmiştir. Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra (1071), Harput ve çevresi Selçuklu Türkleri tarafından fethedilmiştir. 1085 yılında Çubuk Bey tarafından kurulan Çubukoğulları Beyliği, Elazığ’ın ilk Türk beyliği olmuştur. Ardından, 1110 yılında Artuklular bölgeyi ele geçirmiştir. Bu dönemde Belek Gazi’nin büyük mücadeleler verdiği bilinir. 1234 yılında ise Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubad, Harput’u Türkiye Selçuklu Devleti’ne dahil etmiştir. Bölge, daha sonra İlhanlılar, Dulkadiroğulları ve Akkoyunlular’ın kontrolüne geçmiştir. Son olarak, 1516 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir ve Osmanlı döneminde önemli bir kültür merkezi haline gelmiştir.
Gakkoş Nedir?
Gakkoş kelimesi, Elazığ yöresine özgü, mahalli bir ifadedir ve kardeş veya ağabey anlamında kullanılır. Elazığlılar, bu kelimeyi birbirlerine hitap ederken kullanarak samimiyet ve yakınlık ifade ederler. Elazığ yöresinde “gakgo” ve daha sonra sevgi, şefkat ve küçültme ekleriyle “gakkoş” haline dönüşmüştür. Gakkoş kelimesi, Elazığ’da bir kişiye hitap ederken onun kardeşlik veya ağabeylik makamına layık görüldüğünü belirtmek için kullanılır. Aynı zamanda, Elazığ’da “yiğit”, “er”, “mert”, “delikanlı”, “dürüst”, “babayiğit” gibi anlamlar da taşımaktadır. Özetle, gakkoş kelimesi Elazığ kültüründe derin köklere sahip olup, hem tarihsel hem de sosyo-kültürel açıdan önemli bir yere sahiptir. Bu kelime, Elazığlılar arasında samimiyet ve saygının bir ifadesi olarak kullanılır ve Elazığ’ın yerel ağız zenginliğini yansıtır.
Elazığ İnsanının Kökenine Yönelik Makale
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisinde 2015 tarihinde yayınlanan “1927 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARINA GÖRE ELAZIĞ NÜFUSU” adlı makalede 1927 nüfus sayımında nüfusun çeşitli özellikleri ele alınmıştır. Bu çalışmada 1927 nüfus sayımı sonuçlarına göre Elazığ’da yaşayan nüfusun nitelikleri hakkında bir araştırma yapılmıştır.
Makalede, 1927 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk nüfus sayımı gerçekleştirilmiş olup, bu sayımın verileri cumhuriyetin ilk döneminde Anadolu şehirlerinin sosyo-ekonomik durumunu anlamak açısından büyük önem taşımaktadır. Elazığ, bu dönemde 140.400 kişilik nüfusa sahiptir ve ilde tarım ve hayvancılık temel geçim kaynaklarıdır. Okuryazarlık oranı ise sadece %4.85’tir, bu da eğitim alanında ciddi yatırımların gerektiğini göstermektedir. Elazığ’da kırsal nüfus oranı %81.4, kentsel nüfus oranı ise %18.6’dır. İlin büyük bir kısmı kırsal alanda yaşamakta olup, bu durum uzun yıllar boyunca kentleşmenin yavaş ilerleyeceğini işaret etmektedir. 1927 sayımı sonuçlarına göre, Elazığ’da kadın nüfusu erkek nüfusundan fazladır, bu da savaşların etkisiyle açıklanabilir.
İlde tarım sektöründe çalışan nüfus %83.5 ile başı çekerken, sanayi ve ticaret gibi diğer sektörler oldukça sınırlı kalmıştır. Elazığ’da işsizlik oranı ise %62.4 olup, bu da ilin ekonomik kalkınma açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ilde 1.781 özürlü bulunmaktadır ki bu da nüfusun %1.3’üne tekabül eder. 1927 sayımına göre, Elazığ’da anadili Türkçe olan nüfus %53.7, Kürtçe olanlar ise %44.9 oranındadır. İlde çeşitli diller konuşulmakta ancak Türkçe en yaygın dildir. İnanç dağılımına bakıldığında ise, nüfusun büyük çoğunluğu Müslümandır, sadece 2.000 kadar gayrimüslim bulunmaktadır. Sonuç olarak, 1927 nüfus sayımı Elazığ’ın sosyo-ekonomik ve demografik yapısını ortaya koyarken, ilin kalkınması için ciddi yatırımlar gerektiğini ve özellikle eğitim alanında büyük eksiklikler olduğunu göstermektedir. Bu dönemde Elazığ’ın ekonomik ve kültürel açıdan oldukça kapalı bir yapıda olduğu anlaşılmaktadır.