Fırat Üniversitesi Hastanesinden Prof. Dr. Nevzat Gözel, hipertansiyonun ciddi bir halk sağlığı problemi olduğuna dikkat çekerek, hastaların yaşam tarzı değişikliklerine öncelik vermesi gerektiğini vurguladı.
Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Gözel, hipertansiyonun dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Gözel, hipertansiyonun kan basıncının normal değerlerin üzerine çıkmasıyla oluşan yaygın bir sağlık problemi olduğunu belirtti. Hipertansif hastaların yaşam tarzlarını değiştirmelerinin tedavide ilk adım olduğunu vurgulayan Gözel, “Tuz kısıtlaması, tuzsuz diyet, ilaçların düzenli kullanımı ve rutin kontrollerin aksatılmaması hayati önem taşımaktadır” dedi.
Hipertansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda kalp, beyin ve böbrek gibi hayati organların zarar görebileceğini ifade eden Prof. Dr. Gözel, “Bu hastalarımızın, kan şekeri kontrolü kadar kan basıncını da normal sınırlar içinde tutmaları gerekiyor. Yüksek tansiyon kronik böbrek yetmezliğine yol açabilir ve hasta ilerleyen dönemde diyalize bağımlı hale gelebilir” diye konuştu.
Türkiye’de ve dünyada kronik böbrek yetmezliğinin en sık ikinci nedeni olarak hipertansiyonun geldiğini, ilk sıradaysa diyabetin yer aldığını söyleyen Gözel, yüksek tansiyonun aynı zamanda beyin kanamalarına neden olabileceğini, bunun da kalıcı his ve fonksiyon kayıplarına, hatta kişinin yatağa bağımlı hale gelmesine yol açabileceğini dile getirdi.
Özellikle yaşlı hipertansiyon hastalarının yakınları tarafından düzenli kontrole götürülmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Gözel, “Yatağa bağımlı hale gelmek sadece hastayı değil, ailesini de sosyal yönden olumsuz etkileyen bir süreçtir” uyarısında bulundu.