FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz’un babası Tevfik Oğuz, “Cumhurbaşkanımıza halk sahip çıktı, Allah korudu. Oğlum şehit oldu ama bu vatan için oldu. 15 Temmuz geldiğinde içimiz yanıyor” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. O gece Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda Elazığlı Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz da şehit düştü.
Şehidin babası Tevfik Oğuz (71), oğlunun şehadetinin yıl dönümünde İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuştu. Oğlunu hiçbir zaman unutmadığını söyleyen Oğuz, 15 Temmuz’un her yıl içlerinde derin bir acıyı yeniden canlandırdığını ifade etti.
“Cumhurbaşkanımıza bir şey olsaydı, 15 Temmuz gerçekleşmiş olurdu” diyen Oğuz, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanımız sağ kurtulduğu için çok sevindik. Halk cumhurbaşkanımıza güvendi, sahip çıktı. Allah korudu ve ona bir şey olmadı. Birlik olduğumuz sürece bu milleti bölemezler. Eğer barış sağlanır, silahlar bırakılırsa, ülkemize huzur gelir. Buna karşı çıkmak iyi değil. Her zaman barıştan yanayım. Çocuklarımız bu vatan için şehit oldu. Bu ülkeye barış gelirse her şey daha güzel olacak.”
“15 Temmuz’da içimiz yandı”
Şehadet gecesinde yaşadıklarını da anlatan Tevfik Oğuz, oğluyla yaptığı son telefon görüşmesini şu sözlerle anlattı:
“15 Temmuz akşamı oğlumu aradım, cevapladı ama telefon anında kesildi. 15 dakika sonra tekrar aradım, bu kez hiç açmadı. Saat 23.30 civarıydı. İçime bir şey doğdu. Bilet almak için çarşıya indim ama havaalanları kapalıydı. Eve döndüm. Sabah polisler ve akrabalar geldiğinde Eyüp’ün şehit olduğu haberini aldım. Eyüp’ü hiçbir zaman unutmayacağız. Bu olay unutulursa sonuç iyi olmaz. 15 Temmuz geldiğinde canımız, ciğerimiz yanıyor.”
“Oğlum, ‘Ben başarılıyım ama şerefsiz değilim’ dedi”
Tevfik Oğuz, FETÖ’nün oğlu Eyyüp Oğuz’a da zamanında yaklaşmaya çalıştığını ancak oğlunun bu teklifleri reddettiğini anlattı:
“Eyüp’e, ‘Sen başarılısın, bizimle ol, seni komiser yapalım’ demişler. Oğlum ise ‘Ben başarılıyım ama şerefsiz değilim’ diyerek uzak durmuş. Allah’a şükür, onların tarafında olsaydı ne yapardık? Şimdi gurur duyuyoruz. O elbaşı zındık öldü ama 250 şehidin hesabı daha sorulmadı.”